Rating

Jack London ve Cengiz Aytmatov kitaplarını özellikle seviyorum çünkü küçük bir kısmında da olsa (ki genelde büyük kısımlarında oluyor) hayvanlara yer veriyorlar.

Muhtemelen Vahşetin Çağrısı’nı çoğunuz okumuşsunuzdur. Satılan, aşağılanan, dövülen ama her şeyler rağmen asla dimdik durmaktan vaz geçmeyen Buck isimli bir köpeğin hikayesi bu. Aslında bu köpeğin hikayesini dinlerken ayni zamanda da insanların hem sevgi dolu yüreğini hem de acımasız dünyasını görüyorsunuz. Ben yazarın genç yıllarında zor hayatında karşılaştığı insan tipleri olduğunu düşünüyorum bu insanların. Kısacık da olsa hayat öyküsüne bakarsanız çok da kolay olamadığını göreceksiniz.

Sözün özü; Buck’ı tanımak, onunla maceralara atılmak, onun gözünden dünyayı görmek çok keyifliydi. Kaçırılmaması gereken minicik bir kitap. Hem de bu dönemlerde sürükleyiciliği ile bir çırpıda okunabiliyor.

Herkese iyi okumalar…

Click to rate this post!
[Total: 0 Average: 0]

Leave a Reply