Rating

Sonunda, sonunda, sonunda… En sonunda sevgili Richard Dawkins gibi, Carl Sagan gibi bana keyif veren, hem güldüren, hem öğreten bir Türk yazar buldum. Kitaplığın temizliğini bitirdikten sonra aylar önce almış olduğum ama kenarda kalmış kitaplarıma bir göz atayım dedim. Elma Yayınevi benim için özeldir Şef’ten dolayı (bknz. Ahmet Şerif İzgören). Sadece Şef’in kitaplarını okuduğum için kendimi kötü hissetmemden dolayı bu yayınevinden bir kitap daha almaya karar vermiştim ve ilgi konularımdan birisi olan bilimsel açıklamalı bir kitabı seçmiştim, hatırlıyorum. Ve işte aylar sonra elime aldığım o tesadüf kitap, beni öyle mutlu etti ki… Ne yazık ki Türk yazarların arasında keyif alabileceğim bilimsel bir yazar bulamamıştım. Ya okuduklarımın bir kısmı zaten okuduğum yabancı yazarların anlattıklarını anlatıyordu, ya da beni sıkıyordu. Ama sonunda işte sevgili Serkan Karaismailoğlu ile tanıştım, çok da memnun oldum.

Öncelikle kitap adından da anlaşılabileceği gibi kadın ve erkek beyni üzerine yazılmış. Serkan Bey’in uzmanlık alanı cinsiyetler arası beyin farklılıkları. Neyi, neden, ne amaçla ya da amaçsızlıkla yaptığımız, haksız yere suçlanan canım hem cinslerim ve haksız yere suçlanan canım karşı cinslerim ile ilgili bilimsel, bir o kadar da eğlenceli bir kitap. Açıkça itiraf etmem gerekiyorki bu kitabı kahkahalar ve şaşkınlıklar içinde okurken yeri geldi kendimi tanıdım, vay şerefsiz hormonlarım diye küfürü bastım, yeri geldi hiçbir zaman tam olarak anlayamayacağımız erkeklerin bazı şeyleri neden yaptıklarını anladım.

Yazımdan umarım sadece şu sonuç çıkmaz; karşı cins derken sadece bir partnerden bahsetmiyor bu kitap. Arkadaşın, dostun, baban, amcan, etrafında her kim varsa işte onları anlaman için bir kılavuz aslında. Ya da annen, ablan, teyzen, kız arkadaşın… Hatta yeri geliyor hayvanları bile daha iyi anlayabiliyorsunuz.

Demem odur ki sevgili hem cinslerim ve karşı cinsteki dostlar, bu kitabı alın okuyun, az birazcık da olsa “yahu bu adam, bu kadın neden bunları yapıyor bir türlü anlam veremiyorum” soru işaretinin bir kısmını ortadan kaldırın. Rahatlayın, özgürleşin ve en önemlisi her şeyi kişisel algılamayın. Bazen sadece “böyle olduğu için”dir.

Haydi herkese iyi okumalar 🙂

Click to rate this post!
[Total: 0 Average: 0]

Leave a Reply